NESİLLER AYRILIYOR: X, Y ve Z NESİLLERİ

NESİLLER AYRILIYOR: X, Y ve Z NESİLLERİ

Dünya genelinde genç kuşaklar X, Y, Z kuşakları olarak adlandırılıyor. X kuşağı yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor

 

Dünya genelinde genç kuşaklar X, Y, Z kuşakları olarak adlandırılıyor. X kuşağı yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor; Y kuşağı iş hayatında hemen yönetici olmayı, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor, kendi görüşlerinden asla vazgeçmiyor; Z kuşağı ise artık sokakta birdirbir oynamıyor, ipad’leriyle sosyalleşiyor…

Farklı nesillerin iş yaşamına, teknolojiye ve hatta hayata uyum sağlamaları değişiklik göstermektedir. Burada matematik denklemlerini çağrıştıran X, Y, Z nesillerinin özelliklerinden bahsederken, özellikle günümüz Gezi olaylarıyla ön plana çıkan Y neslini anlamaya çalışacağız.

X nesli, 1965-1979 arası doğanlara denir. Bu durumda en yaşlısı 48, en genci 34 yaşındadır. X nesli kurallara uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye saygılı, sadık, çalışkanlığa önem veren bir kuşak olarak tanımlanıyor [1]. İş yaşamlarında çalışma saatlerine uyumlu olup iş motivasyonları yüksektir. Belirli çalışma süresinden sonra kademe atlayabileceklerine inanırlar ve sabırlıdırlar. Daha çok yaşamak için çalışırlar. Ayrıca, bu nesil, bir takım icatlara, buluşlara şahitlik etmiştir. Dünyaya gözlerini merdaneli çamaşır makinesi, transistörlü radyo, kaset çalar ve pikapla açan X nesli sakinleri pek çok dönüşüm yaşamıştır. Özellikle, teknoloji açısından düşünüldüğünde, bilgisayar sistemlerinin dönüşümü ve buna bağlı değişen iş yapış şekillerine adapte olmaya çalışmışlardır. Ülkemizin %22’sini oluştururlar [2].

Y nesli, 1980-1999 arası doğanlardır. Y neslinin en yaşlısı 33, en genci ise 14 yaşındadır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Çünkü onlar bağımsız olmayı seviyorlar, özgürlüklerine düşkünler ve iş yaşamlarında da farklılar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmiyorlar. Bu yüzden, iş saatinden ziyade işe odaklanmaları gerekiyor. Bu durumda onları işin bir parçası haline getirmek önemlidir. X nesline göre Y neslinin örgütsel bağlılıkları azdır ve çok fazla iş değiştirdikleri de söyleniyor [3]. Bir an önce yönetici olmak ya da kendi işlerini kurmak istiyorlar. Onlar, iş hayatını sadece yaşamlarını sürdürebilmek için değil, daha rahat para harcamak için istiyorlar. Y nesli, çok farklı kişisel özellikler taşımakta ve özellikle üniversitelerden yeni mezun olanları kapsamaktadır. Y neslinin uyumsuz olduğu, kendisinden farklı düşünenleri acımasızca eleştiri yağmuruna tuttuğu da bir gerçek. Bu durum aşırı bireyci olmasından ve otorite tanımamasından kaynaklanıyor. Bu nesil kural tanımıyor. Ülkemizin %35’ini oluşturdukları söyleniyor. Yani 27 milyon genç [2].

Z nesli, 2000 yılı ve sonrası doğanlara denir. En büyüğü 13 yaşındadır. İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı seviyorlar. Günümüzde yaygın olan akıllı telefonlar, ipad’ler ya da tablet bilgisayarlar ile her alanda aktifler. Özellikle internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih ediyorlar. Diğer nesillerden farklı olarak, internet ve teknoloji ile doğdukları tabir edilir. Ülkemizin %17’sini oluşturuyorlar [2]. Oyuncak yerine ipad’lerle oynarlar ve teknoloji ile birlikte büyürler. Bu yüzden de çabuk tüketen bir nesildir. Fakat internet ile fazla haşır neşir olduklarından aynı anda birden fazla konu ile ilgilenebilme yeteneklerinin gelişeceği tahmin ediliyor [1]. Söz konusu bu yetenek aynı zamanda Y neslinde de yaygın olarak görülüyor ve bu tek bir konuya odaklanmaya göre daha pratik olabilir. Bunun en iyi örneklerinden bir tanesine geçenlerde düzenlenen bir konferansta şahit oldum. Konuşmacı konuşmasını yaparken çoğunluğu Y  nesli üniversite öğrencisi olan dinleyicilerden kimisi eş zamanlı olarak konferansın Twitter sayfasında yorumlarda bulunuyor, kimisi ipad’i ile sahnenin resmini çekip Facebook, Twitter gibi sosyal ağlarda paylaşıyordu. Tabi bunlarla meşgul olurken konuşmayı da dinliyorlardı. Aynı anda dinleme, yorum yapma, resim, video vs. yayınlama/paylaşma yeteneği harika bir şey olsa gerek… Fakat kendisi konuşurken yüzüne bakmadığını düşünen X sakinleri bunu “saygısızlık” olarak da nitelendirebiliyor. Zaten tehlike ya da uyuşmazlıklar da bu noktada söz konusu oluyor. Bu tür uyuşmazlıklara özellikle “eğitim” alanında çok sık rastlıyoruz ki birazdan bu konuyu ayrıca ele alacağız.

Nesillere 1965 ile başladık. Peki, daha önceki tarihler hangi nesli ifade ediyor?

1946-1964 yıllarında doğanlar “baby boomer” olarak adlandırılıyor. “Baby boom” bir Kuzey Amerikan-İngiliz terimidir. Özellikle Amerika’da II. Dünya savaşının bitiminde başlayıp 1960 yılı başlarına kadar süren, yıllık doğum hızında büyük artış anlamına geliyor. Amerika’da bu dönemde  gelişen ekonomiye de paralel olarak 78.2 milyon kişi doğmuş ve 1955, doğum artış hızının tepe yaptığı yıldır. Bu olay, “baby boom”, bu dönemde doğanlar da  “baby boomer” olarak adlandırılıyor [4]. Şu anda baby boomer neslinin en yaşlısı 68 yaşında, en genci ise 49 yaşındadır. Bu nesil teknolojiden uzaktır, diğer bir deyişle teknolojiyi benimseyememiştir. Teknoloji yaygın olmadığı için çoğu zaman işlerini kendi kendilerine yapmak zorunda kalmış, üretmişlerdir. Bunun yanında, iş sadakatleri yüksektir. Diğer kuşaklardan farklı olarak, iş yaşamları için “çalışmak için yaşamışlardır” ifadesi kullanılabilir. Ayrıca bu nesil için “önce çocuklarına daha sonra ise anne ve babalarına baktılar” ifadesi de kullanılmaktadır [5]. Sadakatlilik ve kanaatkârlık duyguları oldukça yüksektir. Ülkemizin %19’unu oluşturuyorlar [2].

“Daha öncesi yok mu?” diyenler olabilir. Genel olarak nesiller yukarıda bahsettiğimiz şekilde dörde ayrılıyor. Söz konusu yıllardan önce doğanlara ise “sessiz kuşak” diyoruz. Sessiz kuşak, 1927-1945 döneminde doğanlar olarak anılır ki; onlar babaannelerimiz, dedelerimizdir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’deki Cumhuriyet kuşağıdır. Ülkemizin yalnızca %7’sini oluşturuyorlar 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.