Müftü Eseroğlu Muharrem ayının 10. gününe aşure günü ile ilgili yaptığı açıklamasında şunları ifade etti: “Muharrem ayının 10. gününe aşure günü denir. Muharrem ayının kendisinde bir takım olayların vukua gelmesinden dolayı mesela; Hz Ali’nin tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Musa’nın Nemrut’un şerrinden kurtulması, Hz. İbrahim’in ateşten kurtulması gibi daha birçok olayın aşure gününde yani muharrem ayının 10. gününde meydana gelmiş olmasıdır.

Peygamber efendimiz Hz. Muhammet (S.A.V)’ın torunu Hz. Hüseyin’in 72 kişiyle birlikte şehit edilmesi de aynı güne rastlar. Aşure gününün bu şekilde kutlanması yani aşure yapılarak insanlara ikram edilmezi Hz. Nuh’un tufandan çıktıktan ve gemisinin karaya oturmasından sonra geminin ambarında arta kalan tahıllardan 10 tanesini bir araya getirerek halka dağıtmasının tekrarıdır. Geleneğin yaşatılması birlik ve beraberliğin kuvvetlendirilmesi örf ve geleneklerin yaşatılmasıdır.

Aşure 10 tane tahılın bir araya getirilmesidir. 10 çeşit tahıl bir araya getirilerek ikram amaçlı yapılması gereken bir örftür. Muharrem ayının ramazan ayından sonra ayrı bir önemi vardır. Ramazan orucu fark kılınmadan önce Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet (S.A.V) ‘mın Mekke ve Medine’de muharrem orucu tutmuşlardır. Medine’ye geldikten sonra Ramazan orucu farz kılınıyor. Ramazan orucundan sonra dileyen tutsun dileyen tutmasın denilerek serbest bırakılıyor. Ancak Yahudiler ve Hristiyanlara benzememek için 10. günü değil de 9.10.11 veya 9.10 veya 10,11 günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.

Hicri yılımızın âlemi İslam’a hayırlara vesile olmasını geleneksel olarak kutladığımız aşure gününün Ereğli’ye ve İslam âlemine hayırlara vesile olmasını diyorum” dedi.