San: Demokrasiyi Hangi Rafa Kaldıracağız

San: Demokrasiyi Hangi Rafa Kaldıracağız

Cumhuriyet Halk Partisi Ereğli İlçe Başkanı Fatih San Türkiye gündemine dair yaptığı değerlendirme de “Demokrasiyi hangi rafa kaldıracağız” dedi.

San yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “Demokrasilerin en temel kuralı olan yasama, yürütme ve yargıdır. Birde günümüzde özgür basın da 4. güç olarak gösterilmektedir. Meclis yasaları yapar. Yürütmenin başı cumhurbaşkanıdır, başbakan ve bakanlar kurulu ile birlikte yürütür. Meclisin ve hükümetin bağlı olduğu yasalar vardır. Yasalar çerçevesinde yargıda bunları denetler. Bunların olmadığı yerde totaliterlik veya diktatörlük vardır.

Anayasa Mahkemesi 1961 Anayasası’yla kurulmuştur. Kuruluş amacı yasama meclisinin yargısal denetlenme gereksinimi, Anayasal temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, yasaların Anayasaya uygunluğunu denetlemek amacıyla kurulmuştur. Yargıyı tamamen kendi yargı sistemine geçtiğinde denetlenemez bir güce ulaşacaktır. Diktatörlerin en çok istediği yargıyı istediği gibi kullanmaktır. Hafta sonunda akşam televizyon haberlerini seyrederken başbakanın açıklamalarını dinlerken kulaklarıma inanamadım demokrasiyle gelmiş bir başbakanın bunları söyleyeceğine, inanamadım. Sanırım artık ne istediğini açık seçik söylemeye başladı. “Bize özgü başkanlık sistemi istiyorum.” Demişti onların alt yapılarının da nasıl şekillendireceğini resmini anlatmaya başladı. Bu resim çok karanlık onu iyi biliyorum.

Ne dedi başbakan? “Yapmak istediğimiz her işte bürokratik oligarşi(ülkenin yönetiminin bir sınıfın elinde olması), yargı bize engel oluyor. Dışarıdan bakanlar yav işte 326 milletvekiliniz var, hâlâ mı bahane diyorlar. Ama işte bu kuvvetler ayrılığı denen olay var ya, o önümüze gelip engel olarak dikiliyor.” Acaba dedim başbakan başka bir ülkeden mi bahsediyor. Basını yani 4. gücü susturdun ya da yandaşların tarafından satın alındı. Yasama senin emrinde istediğin kanunu çıkarabiliyorsun. 12 Eylül oylamasından sonra hukuk sizlerin emrine teslim edildi hâlâ siz şikâyet ediyorsunuz. Ne olması gerekiyor çok büyük merak içerisindeyim. Kendiniz yürütecek, kendiniz yasama yapacak kendinizde hâkim olup karar verecek, kendiniz denetleyeceksiniz. Sizlerin istediği bu idare şeklinde ileri demokrasi diye halkımıza yutturacaksınız. Bu olsa olsa ileri bir diktatörlüktür.

Yargının, güçler ayrılığı ilkesine karşı başbakanın sözlerine en azından Anayasa Başkanı, Yargıtay Başkanı, Danıştay Başkanı ya da Sayıştay Başkanın dan “Anayasanın bize vermiş olduğu yetki sorumluluk sınırları içerisinde görevimizi yapıyoruz” diye bir açıklama beklerdim. Ülkemizin bu hukuk adına sessiz kalışı çok düşündürücüdür. Hukukun korku içinde bir köşede beklediğine hep birlikte şahit olduk. Adalet Bakanın Sadullah Ergin ve Burhan Kuzu’nun düzeltme çabaları çocukları dahi güldürecek düzeydeydi.

“Kuvvetler ayrılığını yeni bir dengeye oturtmak lazım.” Açıklamasını da yapan ne yazık ki bu ülkenin meclis başkanıydı. Yıllardır mecliste yer alan bakanlık yapan, meclis başkanlığı yapmış birisinden bu sözleri duymak ülkem adına talihsizlik olarak tarihe not olarak düşülmüştür.

Kuvvetler ayrılığı olmadan demokrasinin olması beklenemez. Gerçek bir demokrasi için daha güçlü bir hukuk ve yasamanın olması gereklidir.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.